Samstag, 23. August 2014

Mailand ekmekcikleri...


Mailand ekmekciklerinin tarifini vermeden önce belirtmeliyim ki, el emeği ve ev yapımı ekmeklerin, daha doğrusu, unlu ve mayalı mamullerin uzun zamana ihtiyacı oluyor. Uzun zamandır bu kadar lezzetli ve taze bir ekmek yediğimi hatırlamıyorum. Bu lezzet ve tad beni çocukluğumun lezzetlerine götürdü diyebilirim.

Bu hamurdan 6 tane emekcik çıkıyor. Dileyen malzemeleri ikiye katlayıp, 12 tane yapabilir. Normalde iki ekmekle bir kişi doyabilir. Bana bir tane yetti mesela.

Mailand emekcikleri:

Ön hamur:

150gr, Typ 550 buğday unu.
150gr. Su.
1gr yaş maya.



Bu malzemeleri bir gün önceden yoğurup, 12 saat ev ısısında beklemeye bırakmak gerekiyor.

(almanyada buğday unları böyle numaralı. Normal heryerde bulunan un numarası 405. Bu numaralar unun içersinde bulunan mineralleri belirliyor.)

Anahamur:

Ön hamur,
150gr Typ 550 un,
5g yaş maya,
5gr ekşi maya, (bizde hazır ekşi maya bulunmadığı için sadece 5gr yaş maya kullandık.)
3gr malt. (Biz malt yerine, bal kullandık)
7gr tuz.
15gr zeytinyağı.

Yapılışı:

Maya, ekşi maya ve maltı, ön hamuruyla birlikte yoğurup, sonra unu önce 5 dakika hamur makinasının en düşük aylarında, sonra 3 dakika 2. ayarda yoğurulur. Zeytinyağı yoğrulurken damla damla eklenmesi gerekiyor. Sonunda tuzu katıp, iki dakika,  biraz hızlı bir ayarda devam yoğurmak gerekiyor. Hamurun kıvama geldiğini, yoğurduğunuz kaba yapışması geçince anlıyorsunuz.

Yoğurma işlemi bitince, yarım saat mayalanmaya bırakılıyor.

Yarım saat sonra hamur 6 tane 80gr parçalara ayrılıp, oval bezeler yapılarak, tekrar 10 dakika dinlenmeye bırakıyoruz. 

Daha sonra, her bir bezeyi 50cm uzunluğunda, ince uzun, bir ucu üçgen olacak sekilde, oklavayla açılması gerekiyor. Hamurun sivri ucuna doğru yuvarlayarak kıvırıp üzeri örtülerek, 60 dakika daha dinlenmeye bırakılması lazım. 

60 dakika sonra, keskin bir bıçak ucuyla ekmekciklerin üzeri uzunlamasına ve derin bir şekilde kesilerek, önceden ısıtılmış fırına 250°C den 230°C düşünülerek buharlı bir şekilde 20 dakika pişirilir. Fırının içersinde buhar elde etmek için, diğer bir tepsiye veya borcama su doldurularak, fırının altına yerleştirebilirsiniz.



Pişirildiği gün hazırlama süreci 3 saat. 
Enerji ve malzeme tutarı :1,30€


♡ Afiyet olsun ♡


Dienstag, 19. August 2014

Kendimi dün üç kitapla mükafatlandırdım. 
Bir müddettir kafam çok doluydu. Çocukluğumdan beri, geceli gündüzlü kitap okuyan, her gittiğim yere okuduğum kitapları hediye götüren ben, kitap okuyamaz olmuştum. 
Benim birde bir adetim vardır. Hediye götürdüğüm kitapları parfümler, öyle götürürüm normalde. Kitap için özel kokular alırdım. Hayalim hep bir kitap yazmak ve kitabımın, selpak gibi, Yumoş kokusu gibi, yada hafif bir pudralı bir kokuya sahip olmasıydı. 
Uzun bir aradan sonra, dün anneme giderken kitapçıya uğramadan geçemedim. Bu aralar, Kayra hep kucak isteyip, yumuşup oturduğumuz için, okuyup yazmaya zamanım oluyor. Kitap okumayı baya özlemişim. 
Regalde, 'Papatya Kokulu Hikâyeler' i görünce, isim dikkatimi çekti. Kitabı elime alınca hoş bir koku aldım. Kitabı koklayınca, kokunun kitaptan geldiğini farkettim. Kitabın içinde, hayattan ders veren ufak ufak hikayeler var ve o hoş kokuyla birlikte güzel bir bütünlük sağlıyor. Kokulu kitaplardan 3 tane vardı. Ben sadece bir tanesini aldım, iki tanede ayrı kitap aldım. Her ay kendimi mükafatlandırarak, diğerlerinide almayı düşünüyorum. 
Kitap okumak kadar güzel birşey yok. Insani bulunduğu yerden uzaklaştırıp, farklı alemlere götürüyor. İnsanın ufku genişliyor...

Koku allerjisi olanlar ve migren şikayeti olanlar kokulu kitaplarda biraz dikkatli olmalı. Kokular şikayetleri tetikleyebilir....

Bol kitaplı günler diliyorum :)

Montag, 18. August 2014


Yemek yemek harika birşey. Benim gibi, yemeğin her türünü seviyor ve kendinizi frenleyemiyorsanız. Sık, sık hazmı kolaylaştırıcı, vücuttan su attıran ve mideyi rahatlatan birşeylere ihtiyaç duyacaksınız.
Kayınvalidemde kaldığımız bir hafta içersinde 4 kilo almışım. Kayınvalidem sağ olsun, bizi memnun etmek için çok farklı lezzetler denedi. Günümüz az ve ben çok sık gidemediğim için, aklına gelen herşeyi pişirip önümüze koydu. Hatta son 3 gün öyle stres olduki, aklına gelenleri yediremeyeceği için 3 günlük yemek listesi hazırladı. Böylelikle, günde iki sefer tatlı ikram ettiği saatler oldu. E, benim bünyede bu duruma 4 kilo ile isyan bayrağını kaldırdı tabi :) . Tatlı yemeye alışık değilim çünkü. Abur cuburlu çay sofrası hazırlamayı çok severim, bilirsiniz. O hazırladıklarım dan çoğu zaman fazla birşeyler yemem. Gözüm doyuyor ve öyle ortamlar çok sıcak geliyor bana. O kadarı yetiyor işte bana :D

Bu Sassy suyu resmen kurtuluşum oldu. Instagram da bir kaç kişide görmüştüm ama ciddiye almamıştım. Şimdi ihtiyaç olunca biraz internetten araştırdım ve iki gündür içiyorum. Sonuç şimdiden harika. Ne kadar devam ederim bilmiyorum ama bu kadar rahatlatması bile yetti.

Bu su, Cynthia Sass adındaki amerikan bir beslenme uzmanı tarafından keşfedilmiş. Ismi o sebeble Sassy suyu olarak geçiyor.
4 günde, 3 kilo verdirdiğini iddia edenler var. Özellikle, göbek, kalça ve bacaklarda 14cm kadar incelme sağladığı söyleniyor.
Diyet Uzmanı değilim. Öyle, mucizevi hızlı zayıflamalara inanmıyorum ama bu Sassy suyunun sağlığa faydalı olduğunu ve zayıflamaya yardımcı olduğunu düşünüyorum. Iki günde, iki kilo kaybı oldu bende ama vücut su attığı için ;)

2l su
Birkaç dilim zencefil
Orta büyüklükte bir salatalık
Bir tane ince dilimlenmiş limon
12 tane nane yaprağı

(Ben bebeğimi henüz anne sütüyle beslediğim için, nane kullanmadım. Ve hamile bayanların bu karışımdan kesinlikle uzak durmaları gerekiyor.) 




Bunların hepsi geceden bir Sürahi ye doldurulup, bir gece buz dolabında bekletilerek ertesi gün bu su gün boyu içilir. Bende öğleden önce bitiyor. Ilk bardağı aç karına içiyorum. Içtikten bir 10-15 dakika sonra, acilen wc yolu gözükebilir. Bağırsaklar ilk günden temizlemeye başlıyor çünkü.

500ml suda vücut 50 kalori yakıyor. Zencefilin, bağırsak çalışmasını dengeleyici ve mideyi rahatlatan bir özelliği var. Salatalığın vücuttan su attırıcı özelliğini hepimiz biliyoruz. Ayrıca metabolizmayı da hızlandırıyor. Limon yine bağırsakları çalıştırıyor, hazmı kolaylaştırıyor ve kan dolaşımını hızlandırıyor. Nane ise safrayı artırıyor ve iştah kesici bir özelliği var. Bunların hepsi bir arada zayıflamayı destekleyen şeyler. Herşeyin başı tabi yine sağlıklı beslenmeden geçiyor.

Sağlıklı günlerde buluşmak ümidiyle, sağlıcakla kalın :)

tecrübe ve yorumlarınızı bekliyorum bu arada ;)

Sonntag, 17. August 2014


35 den sonra anne olmak çok farklı. Insan daha hassas oluyor. Her yaşın kendine has bir güzelliği ve zorluğu var haliyle. Bazen korkular fazla olabiliyor. Farklı yaşlarda, 3 çocuk annesi olmak, 4. cü çocukta işime yarar diye düşünmüştüm aslında. 18, 21 ve 27 yaşlarında anne olmuştum ve aradan neredeyse 9 yıl sonra 36 yaşında,  kırka dört kala yeniden anne oldum. Hani tecrübeliyim ya. Hani çok bilgiliyim ya. Herşey daha bi kolay olacaktı tabi. Evdeki hesabın çarşıya uymadığını, aslında çok ama çok tecrübesiz olduğumu hamilelik dönemimde az biraz farketmiştim aslında. Yaş ilerledikçe, şefkat ve merhamet duygusu daha yüksek oluyor. Bebeğimizi kucağımıza aldığımız günden bu yana yatağına bile zor bırakıyoruz. Sivrisinek ısırsa, dünya yıkılıyor sanki. Birazcık ağlasa hepimiz perişan oluyoruz ev içericek. O sebeble çok fena kucağa alıştı. Pusetinde bile taşımak zor oluyor bazen. Illaki sıcaklık istiyor. Illaki anneyi istiyor. En fazla nekadar taşırımki kucağımda? Yürüyene kadar? Iki sene?  Sonra istesemde gelmeyecek. Zaman geri çevrilemiyor. Bu zamanlar çok çabuk geçiyor ve çok çabuk büyüyorlar. 
Böyle sarıp, sarmalayıp taşımayı hamileligimden beri istiyordum. Bir türlü alma fırsatım olmamıştı.  Dostum, canım arkadaşım, kötü gün dostum sağ olsun. Kendi oğluna kullandığı bu bebek taşıma bezini vermekle çok büyük bir iyilik yaptı bize. Anlatılması mümkün olmayan  çok güzel bir duygu. Kucakta taşımak gibi zor olmuyor. Ağırlık dağıldığı için taşımak kolaylaşıyor. Ve bebeğinizi yanınızdan ayırmadan rahatlıkla yürüyüş yapabiliyorsunuz. Hatta bazı ev işlerinide bu şekilde yapmak kolaylaşıyor.... Bebeğinizi nasıl bu şekilde sarabileceğinizi açıklayan, resimli ve videolu bir post yakında gelecek inşallah....