Freitag, 17. Januar 2014


Masal diyarı


Ilk sefer onunla birlikte, onun memleketinde bir ormandaydım. Sonbahardı. Kavak ve söğüt yapraklarının, tatlı kokusu toprak kokusuna karışmış ve güneşin yüzümü ve içimi ısıtmasıyla birlikte, tatlı bir huzur kaplıyordu bütün bedenimi.  Delicesine koşmuştuk ağaçların arasında, öylesine, özgürcesine. Sonra birden yaprakların üzerine atıvermiştik kendimizi. Sessizce bulutları izleyip, toprak kokusunu çekmiştik içimize. Birden bana dönüp, elini karnıma koymuş ve "bizim bir bebeğimiz olsa, kime benzerdi acaba?" demişti. Sadece gülümsemiştim ben, elimi yanağına koyarak. Benim için çocuk konusu kapanalı yıllar olmuştu. Şimdi sadece onunla mutlu olmak istiyordum. Sonra devam etti "bir kızımız olsaydı mesela, senin gibi beyaz tenli, koyu saçlı ve en az senin kadar güzel. Ben onada pamuk prensesim der, seni Kraliçem ilan ederdim". Ben o gün farkına varmamıştım ama o bir özlemin tohumlarını içime ekmişti bile. O gün, bütün gün muzip muzip gülümsemişti bana. Ben ise, ilk sefer onun doğup büyüdüğü şehirde olmanın heyecanını yaşıyor ve ilk sefer nefes aldığımı hissediyordum, içimde yeşeren arzuyu fark etmeden. 

Öyle güzeldi ki orası, masal gibi gelmişti bana o şehir. Yeşillik ti heryer. Dağların ve ormanların arasında bir şehir. Sis çöktü mü dağın eteklerine, mistik bir havaya bürünüyordu şehir. İnsanları beni kötü karşılasa bile, şehir en alasından ağırlamıştı beni. Sonra, melek yüzlü, temiz yürekli insanlarda çıkmıştı aralarından. İftira ve dedi kodulara aldırış etmeden, "Hz. Ayşe'ye de atıldı iftira, ben seni tanımadan yargılayamam" demişti, o zamanlar dostum olacağını bilemediğim insan. 

Eve geri döndüğümüzde farketmiştim asıl, o masal gibi şehirde ne kadar darbe aldığımı. Sonra saldırıların arkası kesilmedi. Hiç savunmadım, anlatmaya çalışmadım kendimi, çünkü biliyordum ki, ben konuşursam büyüyecek ti olay. Ben konuşursam tatmin olacaktı iftirayı atan. Rabbime havale ettim, biliyordum ki, beni en iyi o savunur. Bu arada bir sene geçmişti aradan. O bir sene içerisinde, 5 sefer bebeğimizi kaybetmiş ve defalarca hastaneye yatmıştım. Ondan sonraki dönemde daha da zor olmuş tu. Tekrar kanser teşhisi konulmuş, zorlu bir dönem bizi bekliyor du. Ameliyatlar, tedavi, yeniden bebek kaybı derken, birde annemin kazasını yaşamıştık. Artık kalkamam diyordum ayağa. Öyle bitmiştimki, yemek yapmaya, hatta konuşmaya bile zorlanıyordum. Ara ara yaşadıklarımı düşünüp, bunlar artık gerçek olamaz dediğim anlar oluyor, "Yarabbi! Aklıma mukayyet ol!" diye dua ediyordum. Ve o kadar sıkıntıya rağmen evdeki huzurumuz için şükür ediyordum Allah'a. Yine yeni bir can taşıyor dum içimde biliyordum. Aradan günler ve haftalar geçti, ancak cesaret edebilmiştim doktora gitmeye. Tesbit kesindi ama o içimdeki korku anlatılamaz boyuttaydı. 12. haftayı geçip, riskli dönemi anlattığımız da bile, hala korku vardı içimde. Geçtiğimiz haftalarda birde Alev öğretmenin hikayesi ve vefatını okuyunca, günlerce uyku girmemişti gözüme. Aklıma geldikçe de gözyaşlarıma engel olamamıştım.  İçimizdeki korku, ümid ve sevinçle yolu yaraladık şimdi. Sıkıntıların çoğu geride kaldı. Bana kötülük yapanların ipi pazara döküldü. Geçenlerde, arkadaş çevresinin, kendi aile ferdlerinin bile onun ne olduğunu öğrendiğini ve ona söylenenleri duyunca, yinede onun adına çok üzüldüm. Aklıma geldikçe dua ediyorum kendisine. Ve Rabbime, benim için herşeyi yoluna koyduğu için şükür ediyorum. Eğer Rabbime havale etmeseydim, kimse doğruyu öğrenmeyecekti. 

Hala korkuyorum. Rabbim sağ salim kucağımıza almayı nasip eylesin bebeğimizi ve hayırlı evlat kalsın...
Ben sana Sığındım Allah'ım. Sen benim için en iyisini bilen ve verensin. Sende diliyorum herşeyi. Sen biliyorsun Yüreğimdekini. Yüreğimdekini benim için hayırlı eyle ve dualarımı kabul eyle Allah'ım.
Hayal ediyorum, bebeğimizi kucağımıza aldığımız zaman, yeniden gideceğiz o masal gibi şehre. İçimde o arzunun tohumlarının ekildiği yere, bebeğim le beraber gidip, bize bu mucizeyi yaşattığı için ve beni dışlayıp kalbimi kıran insanları ayağıma getirdiği ve hakkımda güzel şeyler söylettiği için şükür secdesi yapacağım Rabbime…


http://instagram.com/almangelini

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen