Mittwoch, 29. April 2015




Zor bir gündü dün. Birkaç gün önce aldığım bir haberi, dün idrak edebildim. Sevdiğim bir arkadaşıma kanser teşhisi koyulmuş. Beni çok etkiledi bu haber.  Sonra aldığım bir haberde, başka bir arkadaşım hastanede yattığını söylüyordu... onun durumda hiç iç açıcı değil, hatta çaresiz kalmış ve bunalmış. Bunları dün 5 saat muhtarlıkta beklerken yaşadım ve gerçekten etkiledi beni. Eve geldikten sonra 3 saat uyudum. Bebeğim de, bende yeterince yorulmuştuk zaten. Çok değil, 4 ay önce en yakın arkadaşımı kaybettim. Kansere yenik düştü ve ardında iki tane öksüz bıraktı. Ilk başlarda çok soğuk kanlıydım ama bu son günlerde aklıma geldikçe göz yaşlarımı engelleyemez oldum. Zamanla acı diner derler ama zaman geçtikçe daha bir içime oturuyor benim nedense. ilk anda duygusuz gibi gözüküyorum. En soğuk kanlı ben oluyorum ama sonradan yıkılışım çok vahim oluyor.

Şimdi uzun yıllardır tanıdığım, yenilerde, yavaş yavaş arkadaşlık kurduğum bu güzel insana böyle bir teşhis koyulması ve aynı şüphe kızı içinde geçerli olması beni derinden vurdu işte. Bu dönem, herşeyin üst üste geldiği bir dönem.

 Allah'tan, güzel şeylerde oluyor ve öyle güzel insanlar var ki bu dünyada, hayatı herşeye rağmen yaşanılır kılıyor... uzakta da olsa, cıvıl cıvıl, neşeli bir Elif'i düşünmek yüzünüze bir gülümseme kondura biliyor mesela. Yada, vuslat anını hayal etmek, uzaklaştırabiliyor bir an dertlerinizden..

Sonra, zorlu bir günün sonunda, diğer yarın elinde bu papatyayla gelip, "arkadaki meydan bembeyaz papatya tarlası olmuş. Öyle masum, öyle temiz ki, görünce seni hatırladım, koparmaya kıyamadım ama bir tane olsun getirmeden edemedim." Deyip, bütün yaralarına merhem olabiliyor….

Hayatınızda, yüzünüzü güldüren, her an güvenebiliceğiniz, sık görüşemesenizde, görüştüğünüz an, kaldığınız yerden devam edebileceğiniz, içten bir insan, bir dost olması temennisiyle, Rabbime emanetsiniz...

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen