Bu sene çocuklar bizden ayrı tatil yapınca, bizimde böyle uzaklaşma imkanımız oldu. Hem aile ziyareti, hem eş dost görmek ve birazda tatil yapma amaçlı bir haftalık bir Karaorman tatili yapmış olduk.
Sadece o yeşilliğin içersinde bulunmak, hergün yürüyüşe çıkmak bile yeterli geliyor insana.
Offenburg'a her gidişimizde eşim, "bu sefer muhakkak Hohes Horn' a çıkmamız lazım" der ve bize birtürlü kısmet olmazdı. Bu gidişimizde kısmet oldu çok şükür.
Benim en çok hoşuma giden dağ yürüyüşümüz ve o dağın tepesinden kaldığımız köyü seyretmek oldu. Kayra kucağımızda, 547m yükseklikteki Hohes Horn adındaki tepeciğe, sırıl sıklam ve nefes nefese kalmış bir şekilde çıkmak eğlenceliydi. Yıllarca, koşu bisiklet ve gymnastik tarzı spor türü yapmış olmama güvenerek, eşim, "düz yoldanmı çıkalım, yoksa ağaçların arasından mı tırmanmak istersin" dediğinde, "tabiki tırmanalım" diye cevap verdiğime pişman olmadım, her ne kadar idmansız olsam da, yine öyle yorulmak baya güzeldi.
Ve dağın tepesinden, bulunduğumuz köyün görüntüsü....
Dağlar kızı Kayra'nın, Karaorman sefası :)
O an orada olmak çok güzeldi. Zaman durmuştu sanki....
Ara ara böyle kaçamaklar yapmak lazım. Senede bir sefer bile olsa...
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen